14 Haziran 2008 Cumartesi

Bir gün....







______________________________
BU DA BENİM ÜTOPYAM


'Bir an için'
Gözlerimi kapattım ve hayal kurmaya başladım bir an için ( bu arada 'i' tuşu zor basıyor neden acaba?) Hayalimi anlatacağım ama önce kısa bir açıklama yapmak istiyorum (ehe ehe bu cümleyle başlayan açıklamalar genelde çok uzun olur:D ) Neyse efendim bu hayalim şimdiye kadar kurduğum en saçma ve imkansız hayaldi hatta bu tür hayallere "Ütopya" denildiğide olur.
Evet efendim nedir bu hayal, ve neden saçmadır, neden ütopyadır bu soruları hayalimi anlattıktan sonra cevaplayacağım. Hayalim şöyle:
Efendim, bütün dünyada bir barış var, herkes mutlu, silahlar ortadan kaldırılmış, kimse kimseyi öldürmüyor, kan dökülmüyor, insanlar birbirini kırmamak için öylesine itina gösteriyor ki kelimeler bunu anlatmak için kifayetsiz kalıyor. Öyle havada uçan arbalar yok, belki teknolojide çok gelişmemiş -zaten dostluk, sevgi, saygı olduktan sonra eşek sırtında seyahat etsek ne çıkar-. İnsanlar bir gece vakti dahi korkmadan evlerinden dışarı çıkıyor ve parklarda yürüyüş yapıyor. Havada huzur verici bir atmosfer var, insan her nefes alışında ayrı bir heyecanla doluyor, ayrı bir mutluk hissediyor. Kuşlar en güzel şarkılarını söylüyor, ağaçların yemyeşil yapraklarla dolu dalları rüzgarın da eşliğiyle kuşların şarkısına katılıyor. Küresel ısınma artık konuşulmuyor çünkü insanlar çevreye karşı çok duyarlı, kimse çevresini ve atmosferi kirletmiyor. Keneler bile ısırmıyor artık insanları, hasta etmiyorlar. Çocuklar, aşırı hız yapan arabalardan, organ maflarından veya dilenci yahut kapkaç çetelerinden korkmadan özgürce koşup-eğleniyor, yüksek sesle şarkılar söylüyor ve içinde şiddet olmayan, silah olmayan, masum, saf ve temiz oyunlar oynuyorlar, gülüp-eğleniyorlar. Anne-babalar, artık çocukları dışarda oyun oynarlarken endişe etmiyorlar, her acı fren sesinde "Aman Allah'ım.." diyerek korku ve endişe içinde pencereden dışarı bakmıyorlar çünkü biliyorlar ki onlar oyun oynarlarken güvendeler zira onlara kötülük yapmak isteyecek kimse yok, sırf kendini düşünen bencil insanlar yok, paranın-malın-mülkün-makamın sevdalısı.... işte onlardan yok etrafta. Sokakta oynayan çocuklara herkes kendi yavrusu, kendi çiğerparesi gibi davranıyor. O çocuklara bir şey olduğunda herkesten önce 'ateşin kendsine' düşeceğini hissederek bakıyor o yavrucaklara... Evet, kimse kimseyi kırıcı, rendice edici, küçük düşürücü sözler ve hakaretler sarf etmiyor. Kimseyle alay edlmiyor, hor ve hakir görülmüyor. Artık 'İnsan hakları'ndan bahsedilmiyor çünkü konuşmak yerine yaşanıyor bunlar artık, kuru laflar geride kalıyor, dilden aşağı inmeyen sözler çoktan bir kenara bırakılıyor, artık insanlar gönülden konuşuyor ve söylediklerini yaşıyor. 'Fişlemeler', 'andıçlamalar' sadece tarihin karanlık sayfalarında kalmış 'İlkel' birer uygulama olarak tarihin tozlu raflarına kaldırılıyor, o raflar tozlu çünkü kimse onları kullanmak istemiyor. 'Şiddet', 'anarşi', 'suç', 'cinayet' ve saire kötü eylemleri anlatan; 'katil', 'sapık', 'cani' gibi kötü filleri işleyenleri tasvir eden; 'fesat', 'yalan', 'iftira' ve benzeri kötü davranışları anlatan cümleler sözlüklerden ve söz dağarcıklarından çıkarılmış, çünkü bunları kullanmaya ihtiyaç kalmamış... Ve bunun gibi....

Evet, dedim ya en saçma hayalim diye neden mi saçma; Silah kaçakçıları, insan tacirleri, zehir musallatları, güç manyakları, makam-mansıp düşkünleri, pararerestler, aç gözlü-tamahkar kişiler, iftarı meslek edinenler, yalancı çobanlar, kul hakkıyla beslenen parazitler, insanların hayallerinin üzerine kaçak bina yapıp onuda içindeki insanlara mezar yapan aşağılık bir zihniyet yani kısacası 'BÜYÜKLER' büyük oldukça, daha da büyümek istedikçe bunların olmasına izin vermeyeceklerdir ve biz küçükler bunarı sadece hayal edebileceğiz.

Eğlenceli ve hareketli bir şeyler dinleyelim bu arada.. :))

hadiiin herkes ortaya :)))


Ama olsun ben ümitliyim yine de ve asla ümidimi kaybetmeyeceğim bir gün mutlaka benim bu 'Ütopyam' da gerçekleşecek. Bu 'gariban tesellisi' değil bir inanç....

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger